15 Mart 2017 Çarşamba

Anadolu Kavağı ve Yoros Kalesi

İstanbul'u düşündüğünüzde aklınıza ne geliyor? 24 saat boyunca uyumayan bir megakent, büyük bir insan topluluğu, eğlence, müzik, hareketlilik ve trafik :) Buyurun efendim sizi İstanbul'un bütün hareketliliğinden uzak tutup, yeşil ile mavinin eşsiz uyumunu sunan İstanbul'da iken sizi İstanbul'da değilmişsiniz gibi kılan yer : ANADOLU KAVAĞI

Anadolu Kavağı, İstanbul' un Karadeniz tarafına doğru Anadolu Yakası'nın en ucunda yer almakta. Yeşil ile mavinin eşsiz ahengi ile Marmara Denizi'nin kendini Karadeniz'in kollarına bıraktığı yerdir burası. Ve artık günümüzde Yavuz Sultan Selim Köprüsü bu iki yakayı bir araya getirmektedir. Hem İstanbul'dan farklı bir yerde imiş gibi size duygu yükleyecek hem de Ege veya Akdeniz'de şirin bir tatil köyündeymişsiniz hissi verecek.


Anadolu Kavağı, sizi İstanbul'un o keşmekeşliğinden uzaklaştıracak, her ne kadar özellikle yaz aylarında yoğun bir araç trafiği oluşabilse de, doğal bir ortamda el değmemiş tabiatın içinde bulacaksınız kendinizi. Öyle ki burası küçük bir yer olması itibariyle toplu ulaşımla gelerek veya kendi aracınızı bir köşeye park etmek suretiyle yürüyerek ruhunuzu dinlendirebilir, keyifle manzarayı izleyebilir ve güzel bir gün geçirebilirsiniz.
Gel gelelim yapılası birkaç öneriye:
Öncelikle YOROS KALESİ'ne çıkmalı ve gördüğünüz manzarayı ruhunuzun derinliklerine işlemelisiniz. Etrafınıza bakınır iken bir yandan muhteşem manzarayı seyredeceksiniz bir yandan da buranın geçmiş zamanlarda tarihi önemi son derece önemli olduğunu düşünerek geçmiş ile bugün arasında aranızda bir köprü kuracaksınız. Anadolu Kavağı'na gelindiği zaman Yoros Kalesi'ne çıkılır ve manzaraya bakılır, bu bir gelenektir aslında, vazgeçilmez bir huzur verir yani. Tabii burada yaz aylarından bizzat Beykoz'da yetişen ürünlerin tadına da bakmanız mümkündür. Mısır gibi! Tadı enfes oluyor doğal olunca. 
Kaleye çıkarken ve inerken karşılaşacağınız güzel durumlara dair bir iki fotoğraf:
Yoros Kalesi'nin yamaçlarına kurulmuş birçok cafe ve restaurant bulunmaktadır. Dilerseniz manzaraya karşı çayınızı yudumlayabilir veya yemeğinizi de yiyebilirsiniz. Tavsiyem ise tek de olsanız grup halinde de olsanız semaverde çay keyfini bu güzel yamaçlarda gerçekleştirmek. Baksanıza güzelliğe:
Gezinme sonrasında birşeyler yeme zamanıdır artık. Tabii ki gelir gelmez de olabilir. Tercih sizin :) Anadolu Kavağı'nda merkezinde yemek tercihi olarak haliyle deniz ürünleri fazlasıyla ön planda tutulmakta ve birçok alternatif seçeneğiniz bulunmakta. Konum olarak ise; deniz kenarında, renkli masalarda, restaurantın giriş katında veya manzarayı gören üst katlarda gibi seçenekler bulunmakta. Neyi nasıl yaşamak isterseniz ona göre yerinizi alabilirsiniz yani. Ama deniz kenarında dalga sesiyle yemeğinizi yemek her zaman favoridir benim için.

Biz yemek tercihi olarak 2 adet balık ekmek, 1 porsiyon midye tava, 1 porsiyon kalamar, 2 adet kola tercih ettik. Balık Marmara Denizi balığıdır. Yerli mahsül yani. Bu menü iki kişi için gayet yeterli gelmektedir. Bu tercihin toplam maliyeti ise yaklaşık 65 - 70 TL'dir. Tercih ederseniz alkollü içecek seçenekleri de bulunmaktadır.

Anadolu Kavağı ulaşım açısından çok fazla zorlayıcı değildir. Anadolu Yakası'nda birçok alternatif bulunmaktadır. En net tarif ile Kavacık'tan 15A Kavacık - Anadolu Kavağı otobüsü sürekli sefer gerçekleştirmektedir. Ayrıca vapur ile gelmek isterseniz de Bostancı - Anadolu Kavağı seferi bulunmaktadır. Avrupa Yakası'ndan gelenler için ise Eminönü ve Sarıyer üzerinden gerçekleşen seferler ile gelebilirsiniz. 




0 yorum:

Yorum Gönder