Eski İstanbul klasörünü bir semt ile açalım: SAMATYA
“Samatya” Sizde de aynı hissi mi oluşturuyor bilmiyorum ama
söylenişinde bir nostalji, sempatiklik barındırıyor bende. Keza Eminönü –
Karaköy hattında yer alıp Fatih’ e bağlı olan Samatya semti bu yoğun popülasyon
arasında ezilmemiş, doğallığını kaybetmemiş nadir semtlerden biridir.
Sosyal yapısı açısından eski mimarisini ve kültürünü günümüzde
korumaktadır. İnsanlar hala tek katlı veya iki katlı evlerinde kalmakta,
birbirine yapışık haldeki yuvalarında adeta bir “Cennet Mahallesi” kıvamında
yaşamaktadırlar. Ve bu görüntü gerçekten çok samimi. Ara sokaklara girdiğinizde
evlerin kapılarına kilit vurulmadan komşu gezmeleri yapılıyormuş havası var.
Tabii ki görüntü öyle gösteriyor ama iç detayına inilirse öyle midir
bilmiyorum. J
Yaşayanlar önceden yabancı uyruklu ağırlıklı imiş. Daha sonra farklı etnik
kökenlere sahip kişiler geçmiş yerine. Ve son haliyle de genel olarak doğu
bölgelerden göç eden vatandaşlarımızın yaşadığı söylenmekte. Balık pazarına ve
balık lezzetlerine eşlik eden doğu kültürü restaurant ve lezzetleri de bu
noktada anlamlanıyor açıkcası.
Samatya’ ya genelde
önceden belirlenmiş bir yerde fasıl ortamı veya yemek yemek için gelinmekte.
Keza alkollü içecek tüketmek isterseniz ya da alkolsüz içecek tüketerek vakit
geçirmek isterseniz alternatif birçok yer mevcut. Özellikle hafta sonları akşam
saatlerinde birçok mekan fasıl içerikli bir havaya bürünmektedir. Ki eğer en az
sosyal içici boyutunda iseniz keyifle bu işi gerçekleştirebileceğinizi garanti
edebilirim. Ama belirteyim; sanmayın ki alkol üzerine kurulu bir yer. Çokta
geniş bir alanı olmasa da Samatya Meydanı çevresinde her kesime hitap edecek düzeyde mekanları
mevcut.
Eminönü deyince balık&ekmek ikilisi akla gelir hemen
elbette. Ancak balık ekmeği yemeniz gereken yerlerden en önemlisi Samatya’ dır.
Eminönü’ nde yurtdışından gelen uskumrular yani ithal uskumru yedirilir size.
Ancak Samatya’ da yurdumuzun balığını yersiniz ki tadı tahmin edeceğiniz üzere
çok çok farklı ve lezzetli.
Mekan alternatifleri yeterli düzeyde Samatya’ da ancak ben
özellikle nostaljik bir değeri olması itibariyle “Ali Haydar İkinci Bahar” a gitmenizi
tavsiye ederim. Genel olarak nostaljik bir görünümde olan Samatya semti yemek
yeme ya da bir şeyler içme adına da o görüntüsünü koruyor. Ara sokaklara inerek
de keşiflerinizi genişletebilirsiniz.
Bir sonraki paylaşımımda da özel olarak “Ali Haydar İkinci Bahar” a değineceğim. Gitmek isteyeceksiniz J


0 yorum:
Yorum Gönder