19 Mart 2016 Cumartesi

Samatya

Eski İstanbul klasörünü bir semt ile açalım: SAMATYA

“Samatya” Sizde de aynı hissi mi oluşturuyor bilmiyorum ama söylenişinde bir nostalji, sempatiklik barındırıyor bende. Keza Eminönü – Karaköy hattında yer alıp Fatih’ e bağlı olan Samatya semti bu yoğun popülasyon arasında ezilmemiş, doğallığını kaybetmemiş nadir semtlerden biridir.
Sosyal yapısı açısından eski mimarisini ve kültürünü günümüzde korumaktadır. İnsanlar hala tek katlı veya iki katlı evlerinde kalmakta, birbirine yapışık haldeki yuvalarında adeta bir “Cennet Mahallesi” kıvamında yaşamaktadırlar. Ve bu görüntü gerçekten çok samimi. Ara sokaklara girdiğinizde evlerin kapılarına kilit vurulmadan komşu gezmeleri yapılıyormuş havası var. Tabii ki görüntü öyle gösteriyor ama iç detayına inilirse öyle midir bilmiyorum. J Yaşayanlar önceden yabancı uyruklu ağırlıklı imiş. Daha sonra farklı etnik kökenlere sahip kişiler geçmiş yerine. Ve son haliyle de genel olarak doğu bölgelerden göç eden vatandaşlarımızın yaşadığı söylenmekte. Balık pazarına ve balık lezzetlerine eşlik eden doğu kültürü restaurant ve lezzetleri de bu noktada anlamlanıyor açıkcası.

Samatya’ ya  genelde önceden belirlenmiş bir yerde fasıl ortamı veya yemek yemek için gelinmekte. Keza alkollü içecek tüketmek isterseniz ya da alkolsüz içecek tüketerek vakit geçirmek isterseniz alternatif birçok yer mevcut. Özellikle hafta sonları akşam saatlerinde birçok mekan fasıl içerikli bir havaya bürünmektedir. Ki eğer en az sosyal içici boyutunda iseniz keyifle bu işi gerçekleştirebileceğinizi garanti edebilirim. Ama belirteyim; sanmayın ki alkol üzerine kurulu bir yer. Çokta geniş bir alanı olmasa da Samatya Meydanı çevresinde  her kesime hitap edecek düzeyde mekanları mevcut.

Eminönü deyince balık&ekmek ikilisi akla gelir hemen elbette. Ancak balık ekmeği yemeniz gereken yerlerden en önemlisi Samatya’ dır. Eminönü’ nde yurtdışından gelen uskumrular yani ithal uskumru yedirilir size. Ancak Samatya’ da yurdumuzun balığını yersiniz ki tadı tahmin edeceğiniz üzere çok çok farklı ve lezzetli.
Mekan alternatifleri yeterli düzeyde Samatya’ da ancak ben özellikle nostaljik bir değeri olması itibariyle “Ali Haydar İkinci Bahar” a gitmenizi tavsiye ederim. Genel olarak nostaljik bir görünümde olan Samatya semti yemek yeme ya da bir şeyler içme adına da o görüntüsünü koruyor. Ara sokaklara inerek de keşiflerinizi genişletebilirsiniz. 




Bir sonraki paylaşımımda da özel olarak “Ali Haydar İkinci Bahar” a değineceğim. Gitmek isteyeceksiniz J

0 yorum:

Yorum Gönder